Şöyle Oldu Böyle Oldu; Şöyle Olsun Böyle Olsun


Dünya Kupası'nda birinci grup maçları sona erdi, özetle şunlar oldu:

A Grubu:

Güney Afrika, Meksika’yla henüz ilk yarı bitmeden kaybetmiş olabileceği bir maç oynadı. Futbolun ilginçliği bu olacak ki; aynı maçta müthiş bir ikinci yarı oynadılar ve maç sonunda rakibini elinden kaçıran takım görünümündeydiler. Geçmişteki bütün ev sahipleri gibi onlar da bir şekilde gruptan çıkmayı başaracaklardır, diye düşünüyorum.

Meksika, seyretmesi en keyifli takımlardan birisi olacağını ilk maçta gösterdi. Eski -Elim titredi bunu yazarken:)- Galatasaraylı Gio Dos Santos ilk maçta muhteşemdi, ‘tamam’ ya da ‘devam’ demelerini sağlayacak olan yine Gio olacaktır.

Uruguay, turnuvanın en sıkıcı maçlarından birisini Fransa’yla oynadı. İyi bir savunmaları ve Forlan’ları var. 4 takımın neredeyse eşit şansa sahip olduğu bir gruptalar, bu anlamda turnuvanın en ilginç grubundalar. Herkes kadar onların da şansı var.

Fransa, bırakın turnuvanın favorilerinden olmayı A Grubunun bile favorisi değil. 1. de 4. de bitirebilirler. Uruguay karşısında kötüydüler.


B Grubu:

Güney Kore, en şaşırtıcı başlangıçlardan birisini yaptı. Yunanistan’ı yenmeleri değil ama yenerken oynadıkları oyun şaşırtıcıydı. İlk maçlarında 2002’den bir rüzgar estirdiler. Arjantin-Güney Kore maçı şahane olacak.

Arjantin, kazanarak başladı. Çok iyi oynamasalar da farka gitmelerini sağlayabilecek pozisyonları da buldular. Hücum oyuncuları tartışılamayacak kadar iyi, esas kaderlerini çizecek olansa alternatifsiz gözüken Mascherano-Veron orta ikilisi olacak.

Nijerya, Arjantin’e yenildi nihayetinde, kaybettikleri bir şey yok. Yunanistan’ı yenerlerse Güney Kore’yle ikincilik maçına çıkacaklar.

Yunanistan, sıkıcı bir takım. Çok sıkıcı.

C Grubu:

Slovenya, Cezayir’i yenerek başladı. İkinci maçta A.B.D.’ye yenilmezlerse ikinci tura kadar İngiltere’ye eşlik edebilirler.

İngiltere, bana göre bu grupta puan kaybetmeye en yakın olduğu maçta puan kaybetti. Gruptan elbette çıkacaklardır ama turnuvanın devamı için iyi gözükmediler.

A.B.D., ilginç bir takım. Herhangi bir maçta kesin yener ya da kesin yenilir demek zor. Bir de konfederasyonlar kupasından beri müthiş bir şans eşlik ediyor adamlara. Her şey beklenir.

Cezayir, İngiltere maçında havluyu atacak korkarım. Kazanabilecekleri bir maçı kaybettiler, yazık oldu.

D Grubu:

Almanya, Avustralya’ya karşı turnuvanın en dehşet başlangıcını yaptı. Cahill’in gördüğü kırmızı kart uyduruktu sanki, ama maç karttan önce bitmişti zaten. Belli ki Mesut Özil turnuvaya damgasını vuran adamlardan biri olacak.

Gana, hak ettiği maçı kazanarak başladı. İkinci turda İngiltere’nin karşısına dikilebilirler.

Sırbistan, beklenenden kötü başlayan takımlardan birisi oldu. Şimdi Almanya’ya kaybetmemek zorundalar. Zigiç el freni görevi mi görüyor takımda, yoksa bana mı öyle geldi?

Avustralya, perişan oldu Almanya karşısında. Kewell gelir gruptan çıkarır bu takımı, diyecek halim yok elbette. Cahill de cezalı olacak, işleri çok zor.


E Grubu:

Hollanda, Danimarka’nın direncini abuk bir golle kırdı; skora bakınca rahat kazanmış gözüktüler. İlginç olan, Hollanda, Brezilya gibi takımların öncelikle savunmalarının dikkat çekiyor olması.

Japonya, en sıkıcı maçlardan birisinde Kamerun’u 1-0 yendi. Japonya beklenildiği kadar oynadı; Kamerun beklenilenden daha kötüydü.

Kamerun, kötü başladı. Şimdi Danimarka’yı yenmek zorundalar ki ikinci tur için bu da yeterli olmayabilir.

Danimarka, Hollanda’ya sadece direndi. Hücumda hiçbir şey üretemediler. Kamerun’la var olma maçını oynayacaklar.


F Grubu:

Bu grup çok uyduruk yahu. Bir Slovakya’dan umutluydum o da Yeni Zelanda’ya çarpıldı, ki bu skor ilk maçların en şaşırtıcı sonuçlarından birisiydi. Slovakya çıksın yine de. Başka da kim çıkarsa çıksın.


G Grubu:

Brezilya birinci olur, Portekiz-Fildişi Sahili ikincilik için yarışır diyenleri çok şaşırtabilir bu grup. Brezilya’nın Fildişi Sahili’yle de Portekiz’le de oynayacağı maçlar üç ihtimalli. Her şey olur. Maicon’un tuhaf golü olmasa, Brezilya Kuzey Kore’yi zor yenecekti.

Fildişi Sahili, Portekiz’e karşı daha iyi olan taraftı. Keita sonlarda girdi nerdeyse maçı alacaktı, şahane olacaktı. Bu grubun her maçı çok keyifli olacak, 1-3 arası her sırayı alabilirler.

Portekiz, Ronaldo’ya fazlasıyla bağımlı gözüktü ilk maçta. Tek ciddi pozisyonlarını da onunla buldular. Kuzey Kore’yi yenip son maça iddialı çıkmaya bakacaklar.

Kuzey Kore, sanılanın aksine ölüm grubuna renk katacak gibi. Brezilya gibi bir takıma karşı son dakikaya puan umuduyla girmeyi başardılar. Herhangi bir maçtan puan almayı da başarırlarsa onlar için görev tamamlanmış demektir.


H Grubu:

Şili, Honduras’ı tek golle, oynanan futbol açısından ise çok rahat geçti. Kupaya ‘gizli favori’ olarak gelmişlerdi; ilk maçta bu tanıma layık olabileceklerini gösterdiler.

İsviçre, ilk maçların en çok konuşulacak sonucuna imza attı. İspanya karşısında zaman zaman ikinci golü bile kovaladılar. Tura artık çok yakınlar.

İspanya, ilk maçta İsviçre’ye mağlup oldu. Honduras’ı rahat yeneceklerdir ama son maçta çok sağlam bir takımla, Şili’yle karşılaşacaklar ve artık hata yapma şansları yok. Kupanın ilk büyük ‘şok’u için H Grubu ilk aday şu an.

Honduras, büyük ihtimalle sıfır çekecek. Şili’ye karşı sadece savunma yapmaya çalıştılar ki onu da layıkıyla yaptıklarını söylemek zor. Çok pozisyon verdiler ve fazlasıyla şanslıydılar.


Şimdi şöyle olsun:

Arjantin şampiyon olsun,

Güney Afrika aslanlar gibi çeyrek finale-yarı finale falan yürüsün, çok konuşulsun,

Gio Dos Santos Meksika turnuvada var olduğu sürece dehşet top oynasın, elendiği yerde canı sağolsun,

Kewell hiç değilse son iki maçta oynasın, bir tane de gol atsın,

Başka da ne olursa olsun.

Yorumlar