Dünya Kupası'na Günler Kala...


Yıl ve ay bitti, Dünya’nın en güzel oyununun en güzel turnuvası için günleri sayıyoruz artık.

Kendi adıma bir tarafta Dünya Kupası’yla ilgili bulabildiğim maksimum bilgi (internet ve dergiler), bir tarafta elimde fikstür-kağıt-kalem ve ‘şu şunu yenerse şurdan şu çıkar, o esnada bu bunu yenerse ikinci turda ötekiyle oynar, işte tam orda da çuvallar, böylece beriki de çeyrek finali rahatlıkla kapar’ şeklinde yorumlarla şenlenen fevkalade gereksiz beyin fırtınaları…

Gereksiz de olsa yapmış bulunmuşum madem, sonucu da yazayım buraya: Gönül açık ara Arjantin diyor, mantıksa ucu ucuna İngiltere…

Arjantin’i bir tarafa koyarsak (Şimdi aklıma geldi bak, bi ara bi bayrak bulup ekleyeyim blog’un bi köşesine de turnuva boyunca dalgalansın, rengimiz de belli olsun böylece:)) saha içindeki veya saha dışındaki bir yönüyle ilgimi çeken, Dünya Kupası'nda ne yapabileceğini merakla beklediğim diğer takımlar da şunlardır:

Meksika, umarım Güney Afrika’yla birlikte A Grubundan çıkmayı başarır, böylece Fransa da 2002’dekine benzer bir sonla evine dönmüş olur, şahane olur. ‘Parçalayıcı’ kontrataklarını ve bu atakları muhtemelen üzerlerine kuracakları Carlos Vela ve Gio Dos Santos’u izlemek zevkli olacak.

Ev sahibi Güney Afrika’nın hiç değilse ‘Ev sahipleri illa ki gruptan çıkar’ geleneğini sürdürmesini çok isterim. Güney Afrika’ya duyduğum sempatinin nedeni, Dünyanın en güzel, en yaşanılası şehirlerinden biri olan Cape Town'da son sekiz ayda geçirdiğim hatırı sayılır zaman elbette. Bafana Bafana’ya yeryüzünde en az şans veren insanlar bizzat Güney Afrika’lılar olsa da, Meksika-Uruguay ve Fransa’dan oluşan gruptan çıkmaları imkansız değil. Pienaar-McCarthy gibi yıldız isimlerinden çok adlarını yerel basında defalarca kez duyduğum Orlando Pirates’li kaleci Khune, muhtemelen Benni McCarthy’nin hucümdaki partneri olacak Güney Afrika Ligi gol kralı Katlego Mphela ve yerel liglerinde tanrıya yakın bir mertebede olan sağ açık Teko Modise’nin neler yapabileceklerini izlemek keyifli olacak.

Amerika Birleşik Devletleri… Dünyanın en çirkin, en mide bulandırıcı ülkesinin sempatik futbol takımı. Konfederasyon Kupası'nın son grup maçlarında şahit olduğum en inanılmaz futbol mucizesine imza atarak gruptan çıkıp yarı finalde de yenilmez İspanya’yı evine göndermişlerdi. Dünya Kupası elbette Konfederasyon Kupası'na benzemeyecek ama yine de iyi işler yapabilirler sanki.

Avustralya… Lafı uzatmaya gerek yok; neden sevdiğim belli bu takımı: Harry Kewell ve kaptan Lucas Neill… Sonrasını tahmin etmek zor ama çıkamayacakları bir grupta olmadıkları kesin.

Kuzey Kore… En zayıf halka, ne olduğu belli olmayan çağdışı bir futbol.. Hakkında bunlar söylenen bir ekibin ölüm grubunda Brezilya, Portekiz ve Fildişi Sahili’ne kök söktürmesini çok ama çok isterim.

Son olarak da ‘Güney Afrika olmasa da bir Afrika ülkesi en azından yarı final oynasın artık,’ diyerek şimdilik sözü bitiriyorum. Bayrağım da sağ köşede birazdan yerini alır.

Yorumlar