Recep Mamur ve Despotik Transfer Kıpırdanmaları


Yine bir ilahi komedya ve yine futbolcuyu yok sayan, yok saymanın ötesinde belediyenin su işlerinde kullanılacak bi' komprasör şeklinde algılayan garabet zihniyet. Tolunay'ın sayesinde artan fakat Gökhan Ünal ve Mehmet Topuz olaylarında başlayıp bu muhteşem ikili sayesinde taban yapan Kayserispor sempatim Ali Turan aymazlığı ile sona yaklaşmış bulunmakta. Sayın başkan; Ali Turan için Ankaragücü'yle anlaştıklarını açıklayıp, Galatasaray'a da şu şekilde etik ve estetik bağlamda geçiriyor(!);

“Biz dün A.Gücü ile karşılıklı olarak anlaştık. Ali’yi Başkent ekibine verdik. Bundan sonrası A.Gücü ile futbolcu arasındaki görüşmedir. Başkent ekibi yöneticileri ‘Biz futbolcuyu razı ederiz’ dediler. Bu onların bileceği iş. Eğer Ali Turan bu transferi kabul etmezse biz kulüp olarak kararına saygı duyarız. Ancak sezon sonuna kadar kadro dışı kalır ve A2 takımında görev yapar”

Bu belden aşşağı yönetim şeklini, henüz sezon başında Mehmet Topuz olayında görmüştük ve bunun ötesinde Gökhan Ünal için şehre saçma sapan afişler astıran bayağı bir şark kurnazlığı anında da Melih Gökçek'in anlı şanlı "sırıtarak destotizm"ini hatırlayıp Bosman kurallarını bağrımıza basmıştık. Şimdi bu müstesna alış-verişten ne sonuç çıkar? Ali Turan'ı Gökçekgücü ne şartlar altında ikna edebilir? Ben bilmem... Ama günün özetinin; 'Süleyman Hurma ve Recep Mamur'a az biraz sağduyu ve vicdan gerektiği' olduğunu, topun yuvarlaklığındaki kıvrımları bildiğim kadar iyi ve net bi' biçimde biliyorum.
(Ayrıca Galatasaray taraftarı değilim. Ali Turan'ın hangi klübe gideceği konusunda taraf da değilim. Fakat bu etik dalgalanmalar neden hep Kayseri ovasında halkalanmaya başlamakta onu da hiç anlayabilmiş değilim...)

Yorumlar